Körlük Jose Saramago'nun 1995 yılında yayımlanan romanıdır. Saramago Körlük
romanıyla 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü' nü kazanmıştır. Kitapta hiçbir
kahramanın adı yoktur. Nokta ve virgül
dışında noktalama işareti kullanılmamıştır. Körlük romanının 2008 yılında filmi
çekilmiştir. Saramago bu romanın devamı
olan Görmek isimli romanını 2004 yılında yayımlamıştır.
Roman adı bilinmeyen bir ülkenin adı bilinmeyen bir şehrinde arabasının
direksiyonunda ışığın yeşile dönmesi bekleyen bir adamın aniden kör olmasıyla
başlar. Ancak bu körlük karanlık bir körlük değil de bembeyaz bir körlüktür.
Arkasından bu Körlük bütün kente hatta bütün ülkeye yayılır. Körlüğe neyin neden olduğu bulunamaz. Kör
olan kişiler kentte bulunan bir akıl hastanesinde karantinaya alınır. Ancak yapılan bu karantina körlüğün ülke
geneline yayılmasını önleyemez. Tüm kentte gözleri görebilen tek kişi doktorun karısıdır.
Doktorun karısının kocası da kör olduğu için o yalnız kalmasın diye kör taklidi
yaparak akıl hastanesinde karantinaya alınır.
Körlük beklenmedik bir felaketi yaşayan toplumun nasıl çöktüğünü insanların
nasıl bencilleştiğini anlatan güzel bir roman. Doktorun karısının yerinde
olsanız kör olmak mı yoksa kör olan insanlara hizmet etmek mi isterdiniz? Doktorun
karısının kör olmaması aslında bu körlüğün her insana bulaşan bir hastalık
olmadığını gösteriyor. Kitabı okurken sanki körler ve taşıyıcı olanlar diye iki
çeşit hayvan türüne askerlerin yaptığı işkence zulmün anlatıldığı bir belgesel
izliyormuş gibi oldum. Bazı körler
gözleriyle birlikte sanki insani duygularını da kaybetmişlerdi.
Körlerin ve taşıyıcıların tek düşüncelerinin yemek ve hayatta kalmak olması
onları biraz da hayvanlara benzetmeme sebep oldu. 200 kadar körün 20 tane köre
başkaldırıp isyan edememesi sadece 1 silahtan korkmaları çok ilginç geldi. Özellikle kapıda sadece bir nöbetçi varken.
Korktukları şey ölüm müydü zaten durumları ölmekten beterken.